YATIR VE TÜRBELER

VEYSELKARANİ HAZRETLERİ: Baykana bağlı ziyaret köyündeki, kendi adıyla anılan türbede yatmaktadır.

      Gözü ağrayanlar buraya gelip türbeye adaklarını adar ve şifa için dua ederler. Her yıl Mayıs ayında Cuma günleri burası toplu olarak ziyaret edilir.

Eskiden şifa bulan hastalar türbeye şükran borcu olarak gümüşten göz şekilleri yaparak türbeye asarlardı.

ŞEYH MUSA: Şehrin güneyinde bulunan eski Halep yolu üzerindeki türbede medfundur. Felçli hastalar buraya götürülerek türbede bir müddet bırakılır. Türbeye at sırtında götürülen bir çok hastanın yürüyerek türbeden çıktığı söylenir.


ŞEYH EBULVEFA: Şehrin girişinde bulunan ulu bir ağacın altında mütevazi bir mezarda yatmaktadır. İstanbul'da semtine adını veren vefa hazretlerinin babası olduğu söylenmektedir.

Başı ağrıyanlar türbeye mum yakarlar. (Mum yakmak yanlış bir davranıştır, çünkü bu adet bir hristiyanlık uygulamasıdır.) Her çarşamba ve cuma geceleri ziyaret edilerek Murat için tutulur.

ŞEYHÜTTÜRKİ: Şehrin doğusunda bulunan yüksek tepedeki türbede medfundur. Hac mevsiminde, hacı aileleri arefe günü buraya çıkarak mevlüt okurlar, eğlenirler. Akşamleyin de mumlar yakarak şehre inerler.

ŞEYHALEF: Ülkü mahallesindeki aynı ismi taşıyan camideki türbede yatmaktadır. Cuma akşamları murat için ziyaret edilir.

Buradaki kuyu suyunun sıtmaya iyi geldiği de söylenir. Hasta bu su ile yüzünü yıkayınca iyileşirmiş.

ŞEYHÜL HORANI: İnönü mahallesinde, eski Gazi İlkokulu karşısındaki dut ağacının altında yatmaktadır.

Kurdeşen çıkaranlar türbenin yanında bulunan kuyudaki su ile yıkanınca iyileşirler.

ŞEYH İLYAS: Eski Belediyenin altında bulunan basit bir türbede medfundur. Çocuklarının erken yürümesini isteyen aileler çocuklarını türbeye götürerek mum yakar, ayrıca "Aside" denilen bir nevi pekmez tatlısı yaparak fakirlere dağıtırlar.

ŞEYHÜL SİBRE: Doğan mahallesinde bulunan Şeyh Davut camiinin önündeki meydanda basit bir dört duvardan müteşekkil bu türbe devamlı ağlayan hırçın çocukların terbiyesine yaramaktadır.

Önce yandaki kuyuya iğne atan anneler, daha sonra mezar üzerine kuru üzüm bırakıp giderlermiş.

SAĞLIK AMACIYLA ZİYARET EDİLEN TÜRBELER


 


ŞEYH EBULVEFA: Baş ağrısı (Çarşamba ve Cuma akşamları ziyaret edilir.


ŞEYH HAZİN: Asabiye

DEYR: Asabiye

ÜVENDİRRE: Sütsüz kadınlara süt sağlar. Bu kuyuda olduğu sanılan bir tay'a (mahra) arpa sallandırılır.

ALİ GERİSİ: İç hastalıklar ve çocukları olmayanlar ziyaret eder.

ŞEYH SAAD: Yılandan ve akrepten korunmak için (Türbeden alınan tahta parçaları muska diye taşınır)

ŞEYH CERRAH: Camideki kuyudan su alınarak doğumda zorluk çeken kadınlara içirilir.

ŞEYH MUHAMMED TARMİLİ: Türbesi eski Şirvan yolu üzerindedir. Haziran ve Temmuz ayında cuma günleri buradaki odada yıkanan kadınlar güzellik talep eder ve şöyle derlerdi: EY TARMOL ŞEYHİ, SARILIKLARI ve SİYAHLIKLARI GÖTÜR, BEYAZLIK ve PEMBELİK GETİR.

TİLLODAKİ ŞEYH MÜCAHİT: Çocuğu yaşamayan türbeye adak adar, çocukları yaşayanlar her sene ziyarete götürürdü.

Unutulmamalıdır ki, yukarıda yazılı ermiş, derviş, veli ve alimlere saygı duymak, gıyablarında onlara dua etmek, onları dualarımızda vesile kılmak doğrudur. Fakat saçma sapan adetlerle, inançlarla, uygulamalarla (mum yakmak, bez bağlamak vs gibi) bu şahsiyetlerden meded ummak, bunlardan netice beklemek, cahiliye döneminden kalma vahşi bir cehalettir. Bir kara mizahtır. Derdi de deva da veren Cenab-ı Allah'tır. Yüce Allah'a dua ederken bunlar vesile olarak dualara katılabilir, ama bunlardan bir şey beklemek, bunlara tapınmak gibi abes ve tehlikeli bir davranıştır. Bilenler bilir, bilmeyenleri de bilinçlendirelim.

geri dön